EKOLOJİK KÖY , KARAVAN KAMP ve EKONOMİ
Bu makale, özellikle İstanbul-Şile’de yer alan köylerin, sosyo-kültürel, coğrafi, üretimsel, mesleki, zanaat ve sanatsal dokularını göz önünde bulundurarak ekonomik kalkınma fırsatlarını ‘Ekolojik Köyler’ ve buna bağlı olarak ‘Karavan Kampları’ kurarak geliştirebilmeleri, mevcut durumlarını fırsata dönüştürebilmeleri, tarihsel mirası koruyarak eğitim faaliyetleri ile yeni nesillere zanaat ve ziraat bilgisi aktarabilmeleri ve doğayı koruyabilmeleri adına kaleme alınmıştır.
Ekolojik Köy nedir?
Uluslararası bilimsel makaleler “Ekolojik Köy” kavramını;
"Sosyal ve doğal dokuyu ve çevresel faktörleri korumak ve/veya yeniden oluşturmak, sürdürülebilirliğin ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarını bütünsel olarak ele almak ve bunların tamamını birbiri ile entegre etmek üzere özellikle yerel katılımcıları içine alan süreçler bütünüdür” şeklinde tanımlamaktadırlar.
Daha yalın bir ifade ile; Bir ekolojik köyde çok çeşitli faaliyetler söz konusu olabilir. Bu farklı faaliyetler yerel bir ekonomik yapılanmasının oluşmasına da katkı sağlayabilirler.
Buradan yola çıkarak, bir Ekolojik Köy içinde; Organik tarım, ziyaretçi ağırlama, köyün ve köye dair sosyo-kültürel dokunun özgünlüğüne uygun eğitim merkezleri, ekolojik ve etik ölçütlere uygun emek yoğun işletmeler açılarak faaliyet gösterebilir diyebiliriz (örneğin hayvancılık, tarım, mandıra, kumaş dokuma v.b. gibi)
Şile köylerinde “Ekolojik Köy” projesi sayesinde ne sağlanabilir?
Şile konumu ve doğası ile hem yeşili hem de maviyi içinde barındıran, 57 köyü ile doğal ürünler üretebilecek, deniz turizmine sahip olduğu gibi doğa turizmine de sahip olabilecek bir coğrafi yapıya sahiptir.
Ekolojik köy projeleri ile Şile köylerinin ekonomisi sürdürebilir bir yapıya kavuşturulabilir. Aynı zamanda ekolojik köyün ekonomisi bir yerel değişim sistemi ile de bütünleştirilebilir. Böylece farklı arz talep ihtiyaçlarını takas etmek suretiyle de para ödemeden bilgi, mal ve hizmet elde etme imkânı söz konusu olabilir.
Temel olarak Şile de oluşturulacak ekolojik köylerde;
· Organik tarımın geliştirilmesi, alternatif tarım yöntemleri (Bölgesel olarak susuz tarım, onarıcı tarım)
· Ziyaretçi kabul etme ve konaklama (Turizm)
· Eğitim merkezleri (Ekolojik ürün üretme, Arıcılık, Hayvancılık, Zanaat öğrenme, İzci kampları v.b. gibi)
· Sanat ve zanaat faaliyetleri (Şile Bezi Dokuma, Nakış, Halk Oyunları v.b. gibi)
· Yapı şantiyeleri (Güneş panelleri, Rüzgar/Akarsu/Jeotermal/dalga enerji üretime dair yapılar, Doğa ile uyumlu ağaç evler, Karavan Kampları v.b. gibi)
· Yeni eğitsel deneyimler (Ziraat, hayvancılık ve zanaat konusunda eğitimler, kamplar, gençlik kampları, hasat, ürün toplama, endemik bitki araştırması v.b gibi)
Söz konusu faaliyetler olarak gösterilebilir. Bu faaliyetler ile köy ve köylü için gelir kaynağı üretilirken, doğa korunabilir, çevre bilinci oluşturulabilir, kültürel doku ve kültürel miras aktarımı yapılabilir ve hiç şüphesiz ekolojik dengenin de bozulması önlenebilir.
Kimi köylerde lokasyon ve coğrafi koşullara bağlı olarak yeşil enerji üretimi (örneğin güneş panelleri ile elektrik üretimi, bölgesel olarak Rüzgar/Akarsu/Jeotermal enerji üretimi) de söz konusu faaliyetler arasında gösterilebilir. Bu faaliyetlerin bütünü bahsi geçen köyün gelir kaynağını yaratabileceği gibi, ülke ekonomisine ve kültürel mirasın korunmasına da fayda sağlayacaktır.
Öte yandan, ekolojik köyler ve beraberinde sürdürülebilir kaynaklar yaratmak, sosyal ve ekonomik kalkınmanın ve sürdürülebilirliğe güç vermenin temelidir. Çoğu köylerde insanlar için eğitim, sağlık hizmetleri ve istihdam ile ekonomik gelir sağlamak son derece güç olduğundan bu faktörler nedeni ile göç doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunu önlemek ve köyleri kendi kendilerine yeter hale getirerek ekonomiye kazandırmak, kültürel ve coğrafi yapıyı korumak ancak bu tür projeler ile söz konusu olabilir.
Genel olarak bakıldığında doğası ve iklimi gereği Şile’nin hemen her köyünde; Arıcılık, hayvancılık (büyük baş ve kanatlı hayvancılık) ve tarım (semizotu, ıspanak, marul, domates, patlıcan, roka, biber, salatalık, elma, dut, incir, çilek yetiştirmek v.b. gibi) faaliyetleri söz konusudur. Bazı köyler organik tarım, bazıları ise susuz tarım ve onarıcı tarım için de son derece uygundur.
Bu faaliyetlere ilave olarak Manda yetiştirme (mandacılık) ile bahsi geçen ekolojik köyler için ciddi bir katma değer yaratıla bilinir. Nitekim, Manda, dünyada tamamına yakını Asya kıtasında yetiştirilen Bovidae ailesinden bir türdür ve farklı coğrafi koşullara çok kolay ayak uydurabilen, düşük kaliteli ve ucuz kaba yemleri değerlendirebilen oldukça kanaatkar hayvanlardır.
Manda yetiştiriciliği ile süt (lüle kaymağı, yoğurt, peynir, dondurma) ve et (sucuk, salam, pastırma) üretimi yapılması söz konusudur. Bu üretimler ile Şile köyleri küresel lezzetler için bir kaynak oluşturabileceği gibi, kendi üretimlerini markalaştırarak küresel lezzet olarak farklı coğrafyalarda adını duyurabilir.
Pandemi dönemi Şile köyleri için fırsat olabilir mi?
Dünya genelinde olduğu gibi, ülkemizde ve özellikle İstanbul’da son yıllarda, kentlerle ilgili fiziksel, ekonomik ve sosyal endişelerle gerçekleşen, tersi yönde bir göç hareketinden bahsetmek mümkündür. Bir başka ifade ile, büyük şehirlerde yaşayan ve özellikle evden çalışma imkanına sahip kimseler özellikle pandemi döneminde şehirlerden köylere ve kırsala göç etmeye başlamıştır. Bu göç hafta sonları ve/veya tatil dönemlerinin ötesinde uzun süreli bir zaman dilimini içine alacak şekilde kendini göstermektedir.
Bir diğer konu ise bu dönem sürecinde insanların yaşamlarında ortaya çıkan fark yaratma, yaşam biçimi değiştirme ve alternatif hayat arzusudur.
Bu durum hiç şüphesiz büyük bir metropol olan İstanbul’a yakınlığı, yeşili ve denizi ile fark yaratabilecek Şile köyleri için fırsat olabilir.
Kısa ve orta vadeli konaklama için Karavan Kampları
Pandemi dönemi, insanların tatil ve kısa süreli konaklama tercihlerinin değişmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda karavanlara olan ilgi de son derece artmıştır. İzole ortamda tatil yapmak isteyenler, kalabalıktan uzak ve doğayla iç içe olmak amacıyla karavanlara yönelmeye başlamışlardır. Karavan üreticileri, pandemi döneminde satışların yüzde 300 arttığını ifade etmektedirler.
Ancak karavan kampları için kamp sakinlerine hem profesyonel hem de doğal ve fark yaratan tesisler sunmak ana amaç olmalıdır. Bu şekilde bir bakış açısı ile Şile köylerinde kurulacak Ekolojik Köyler içinde yer alacak karavan kampları ile katılımcılar için farklı alternatifler oluşturula bilinir.
Kampa gelen aileler yukarıda bahsi geçen faaliyetlerin (tarım ve zanaat gibi) bir parçası olabilirler, köylüden eğitim alabilirler, projelere katılabilirler. Öte yandan kampa gelen ziyaretçiler kendi profesyonel meslekleri ile ilgili olarak köy çocuklarına ve gençlerine eğitim verebilirler, bu sayede kolektif bir bilinç ve fark yaratma çalışması da söz konusu olabilir.
Tüm bu projeler hayata geçebilir mi ? Ekonomik ve Eğitsel destek sağlanabilir mi?
Bu sorunun cevabı kesinlikle “Evet” dir. Oluşturulacak proje taslağı, içeriği, tasarımı ve iş planları ile Avrupa Birliği fonlarından yararlanılabilir.
Şu anda Avrupa Birliği özellikle İstanbul bölgesinde Çevre ve İklim faaliyetleri konusundaki projeler destek vermektedir. Nitekim sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin doğal kaynakları kullanmaları ve onlardan faydalanmalarını sağlamak için oluşturulan projeler Avrupa birliği için büyük önem taşımaktadır.
Benzer bir şekilde Kosgeb’in özellikle kadın girişimcilere hibe olarak verdiği destek paketleri ve tarım için sunduğu birbirinden farklı programları mevcuttur (Örneğin tarım için sunulan makine, araç/gereç ve ekipman alım hibesi). Kosgeb’in Ziraat Bankası ile ortak yürüttüğü çiftçi desteği programında 7 yıl geri ödemesiz hasat ve hayvancılık kredisi de bulunmaktadır.
Halkbank ise düşük faizli ve geri ödemesi ötelenmiş krediler sunmaktadır.
Aynı şekilde Tarım Kredi Kooperatifi tarafından hayvancılık için sağlanan çok düşük faizli krediler olduğu gibi, hayvan almak isteyen çiftçi için faizsiz krediler de bulunmaktadır.
Farklı destek paketleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı da çiftçiye hasat ve hayvancılık konusunda programlar ve yardımlar sağlamaktadır.
Yenilebilir enerji üretimi konusuna örnek vermek gerekirse, Çevre ve Orman Bakanlığı Orman-Köy İlişkileri Genel Müdürlüğü (Orköy) tarafından geçmiş zamanlarda farklı köylerde yapılmış pilot projeler bulunmaktadır. Bu pilot projeler Şile köyleri için de referans teşkil edebilir.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Genç Çiftçi’ ve ‘Uzman Eller’ Projeleri mevcuttur. Projeler kapsamında bakanlık tarım, hayvancılık, ormancılık, gıda gibi alanlardan mezun olan gençlere projelerini gerçekleştirebilmeleri için 100 bin TL hibe sağlamaktadır. Böylece sektördeki işsizlik azaltılırken tarımsal faaliyetler uzman kişilerce yapılmaktadır. Bu destek paketlerinden faydalanan uzman gençlerin köylü ile birlikte ortak üretim yapması da sağlanabilir.
Köylünün bahsi geçen bu projeleri ve faaliyetleri daha bilinçli ve yetkin olarak sürdürebilmesi ve geliştirebilmesi adına eğitim ile donatılması da gerekmektedir. Ancak eğitim kısmı başlı başına bir konudur. Bu noktada bir referans vermek adına, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren İTÜ-Çekirdek ile temas kurulmasını önerebilirim. İTÜ-Çekirdek merkezinden özellikle yenilebilir enerji üretimi, tarım ve hayvancılık teknolojileri kullanımı ve geliştirilmesi adına mentorlük, destek ve eğitim almak da söz konusu olabilir. Yerel eğitimler konusunda ise İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kapsamında Halk Eğitim Merkezinde ihtiyacı karşılamak adına yenilebilir enerji üretimi, tarım ve hayvancılık teknolojileri konusunda çeşitli kurslar açılabilir, var olan kurslar ve içerikler ihtiyaç doğrultusunda geliştirilebilir.
Şile köylerinde güneş enerjisi panelleri kurmak, bölgesel olarak rüzgar/akarsu/jeotermal/dalga enerji üretimi sağlamak ve kendilerine yeter üretim yapmak adına her köy için ciddi ölçümler ve analizler yapılmalı, bu konuda köylere öncülük yapılarak destek sağlanmalıdır. Nitekim yenilebilir enerji üretimi sadece hane ve köy ekonomisine katkıda bulunmak için değil ülkemizdeki ciddi enerji açığı ve küresel ısınmaya karşı mücadelede de en önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu projeler ve destek paketlerinden faydalanmak adına hiç şüphesiz yerel yönetime bağlı konuya hakim ve özellikle organik tarım, susuz ve onarıcı tarım, arıcılık, hayvancılık, zanaat (dokuma v.b. gibi), kamp, eğitim, yeşil enerji üretimi ve kullanımı konularında uzmanlaşmış profesyonel ekiplerin kurulması, bölgesel olarak ölçümler ve analizler yapılması, proje ekiplerinin köylü ile projeleri mikro düzeyde ele alması ve ortak olarak tasarlaması, projelerin hibe, kredi ve destek fonlarına başvuruları aşamasında yine yerel yönetime bağlı ekiplerce destek verilmesi gerekmektedir.
Sonuç
Ekolojik köyler kaynakları tüketen değil, kaynak yaratan ve bu sayede ekonomik girdi sağlayan, ekolojik denge ile bütünlük içinde var olan yerleşkelerdir.
Öte yandan Şile’de böylesi Ekolojik Köylerin kurulması, farklı konularda üretilen tüm ürünlerin markalaştırılması ve beraberinde Karavan Kamplarının hayat bulması sadece Türkiye’nin farklı bölgelerinden değil Avrupa ülkelerinden de ciddi talep görecektir.
Ancak yukarıda da bahsettiğim üzere, yerel yönetimin farklı konularda uzman, saha tecrübesine sahip profesyonel bir ekip ile projeleri ele alması, köylü ile birlikte tasarlaması ve özellikle destek paketlerinden faydalanma noktasında prosedürel süreçlere liderlik etmesi
gerekmektedir.
Sonuç olarak kaleme aldığım bu yazı ile izah etmeye çalıştığım, köylerde yapılacak bu değişim dönüşüm hareketi ile sınırsız ve sürdürülebilir üretim yapılması, katma değer yaratılması, üretilen ürünlerin markalaştırılması, karavan kampları, konaklama hizmetleri, ve eğitim kampları ile katma değerli turizmin sağlanması mümkündür.
Buna giden yol mevcutta yapılan işlerin mahiyetinin değiştirilmesidir. Nitekim yapılacak işlerin mahiyetini değiştirmedikçe, yalnızca “Nicel” değişimden bahsetmek söz konusudur. Bu bakış açısı ile yapılacak tüm işlerin Nicel ve Nitel olarak ele alınması, var olanı kullanmak/tüketmek değil, üreterek ve ciddi bir eko sistem kurarak katma değer yaratılması gerekmektedir ! (Bakınız: Diyalektiğin 4 temel yasasından biri olan Niceliğin Niteliğe dönüşümü kanunu).
Ziya GÖKALP- Mayıs 2021
Kaynakça:
- Europen Commision: Implementation of the new European Consensus on Development in Energy Cooperation
- Global Ecovillage Network, web portal
- Dünya’da ve Türkiye’de Ekolojik Köy Uygulamaları, Deniz Kılıç-Fatih İşcan, Konya Teknik Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Harita Mühendisliği Bölümü
- Çevre Bilinci ve Eko-Kent Planlanması: Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Örneği, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yıldız, S.
- Yerel Kalkınmada Yerel Yönetimlerin Rolü: Ulusal Yerel Ekonomiler Kongresi notları
- Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu web Sitesi
- Türkiye’de Manda Yetiştiriciliği’nin Önemi, Savaş SARIÖZKAN, Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı
- Tarım ve Orman Bakanlığı, Türk tarım ve orman dergisi, Mart 2020
- İstanbul Teknik Üniversitesi, İTÜ-Çekirdek Kuluçka Merkezi, web sitesi
- Kosgeb web sitesi, destek paketleri bölümü
- Tarım ve Kredi Kooperatifi web sitesi
- Tarım ve Orman Bakanlığı web sitesi
- Pandemide Kentten Kırsala Göç, Milliyet Emlak
- Karavan satışları patladı, Ekonomi Gazetesi
- Ziraat Bank Genç Çiftçi Akademisi, web sitesi
Telif Hakkı © 2024 Silesivilinisiyatifi - Tüm Hakları Saklıdır.